top of page

Radyasyona Maruz Kalan İşçiler 3153 Sayılı Kanun Kapsamında Değerlendirilmese de Korunmalıdır – Yargıtay Kararı İncelemesi


Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/18262 E., 2023/5962 K. Sayılı Kararı

Bu karar, radyasyona maruz kalan sağlık alanında çalışmayan işçilerin, işyerinin 3153 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın radyasyon çalışanı sayılması gerektiğine ilişkin önemli bir içtihattır.


Olayın Özeti

Davacı işçi, 2008 yılından itibaren davalı şirkete ait ilaç üretim tesisinde yani sanayi sektöründe, üretim uzmanı olarak çalışmaya başlamıştır. İşyeri, teşhis veya tedavi hizmeti sunmamakta; ancak üretim sürecinde çalışanlar radyasyona maruz kalmaktadır.


İşçi, bu koşullara rağmen kendisine şua izni verilmediğini, haftalık mesaisinin sağlık mevzuatına göre düzenlenmediğini, fazla mesai yaptığını ve bu alacaklarının ödenmediğini iddia etmiştir. Ayrıca iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile diğer işçilik alacaklarını talep etmiştir.


  • İlk Derece Mahkemesi: İşçinin talebini, 3153 sayılı Kanun'a ve bu Kanun'a ilişkin ilgili tüzüğün amir hükümleri uyarınca şua izninin kullandırılmadığı, iş sözleşmesi devam ederken ve fesih sonrasında bilirkişinin ek raporda belirlemiş olduğu kıdem tazminatı ile prim alacağı, şua izni alacağı, fazla çalışma ücret alacağı, genel tatil çalışma alacağı ve yemek ücreti alacağının davalı işveren tarafından davacıya ödenmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.


  • İstinaf (Bölge Adliye Mahkemesi): Davalı işyerinin 3153 sayılı Kanun kapsamında olmamakla birlikte çalışanların radyasyona maruz kalma ihtimalinin bulunduğundan denetlemelerin ve dozimetre kullanımının bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararını usul ve esas yönünden hukuka uygun bularak istinaf başvurusunu reddetmiştir.


Yargıtay’ın Gerekçesi ve Kararı

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin eksik değerlendirme yaptığını belirterek kararı bozmuştur. Kararda şu tespitler yapılmıştır:

  • Davalı işyerinin 3153 sayılı Kanun kapsamında olmaması, radyasyona maruz kalan çalışanların radyasyon çalışanı olarak kabul edilmesini engellemez.

  • İşyeri tedavi ve teşhis hizmeti sunmasa da, çalışma ortamında radyasyon riski bulunduğu için, işçilerin mesai saatlerinin genel sağlık mevzuatına uygun şekilde düzenlenmesi gerekir.


Sonuç olarak, Davalı işyerinin 3153 sayılı Kanun kapsamında olmaması, bir başka deyişle tedavi ve teşhis yapılan bir sağlık kuruluşu olmaması, çalışanların radyasyona maruz kalma gerçeğini ortadan kaldırmaz. Bu durumda işçiler, radyasyon çalışanı sayılmalı ve haftalık mesai süreleri kanunlara uygun şekilde sınırlandırılmalıdır.


Kararın Tam Metni

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/18262 E., 2023/5962 K.

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.04.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir. Duruşma günü davalı vekili Avukat ... Küçükaçar geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait işyerlerinde 01.05.2008 tarihinde üretim uzmanı olarak çalışmaya başladığını ve 06.03.2017 tarihinde işten ayrıldığını, davacının Gebze tesisinde yurt içi çalışma döneminde brüt 5.000,00 TL ücret aldığını, yurt dışı çalışma döneminde ise müvekkilinin 5.000,00 TL + 2.000,00 USD ücretle çalıştığını, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davalı firmanın hastaları için nükleer ilaç ürettiğini, davacının da bu ilaçların üretimini yapan üretim uzmanı mühendis olarak görev ifa ettiğini, davacının davalı Şirkette radyasyona maruz çalıştığına ilişkin olarak Türkiye Atom Enerji Kurumunda kaydının bulunduğunu, davacının radyasyona maruz kalarak çalışmış olmasına karşın davalı Şirketin onu normal çalışan statüsünde istihdam ettiğini, şirkette uygulanan normal mesainin haftanın 6 günü sabah 08.30 akşam 17.30 saatleri arasında olduğunu, davacıya günlük 2,5 saat fazla çalışma yaptırıldığını, davacının ulusal bayramlarda tam ..., dinî bayramlarda en az bir ... çalışma yaptığını, yasal düzenlemeler gereği günde en fazla 5 saat çalıştırılabilecek olan davacının normal işlerde çalışan kişi statüsünde 30.01.2010 tarihine kadar haftalık 27,5 saat, bu tarihten sonra ise haftalık 35 saat çalıştırılması gerekirken günde en az 10,5 saat çalıştırıldığını belirterek kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti, şua izni ve prim alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; bir işyerinin radyasyonlu işyerlerinden sayılıp sayılmayacağınn tespiti ile buna bağlı olarak alacakların hak kazanılmasının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılması gereken bir idari işlem olduğunu, davacı tarafından bu hususta ilgili kuruma herhangi bir başvuru yapılmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının son ücretinin brüt 5.007,00 TL olduğunu, davacı iş sözleşmesini radyasyona maruz kaldığı iddiasıyla feshettiğini ancak iş sözleşmesinin davalı Şirket tarafından davacının devamsızlıkları nedeniyle feshedildiğini, müvekkili şirketin 3153 sayılı Radiyoloji, Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun'a (3153 sayılı Kanun) tâbi bir işyeri olmadığını, davacının yaptığı işin niteliği gereği radyasyona maruz kalmasının mümkün olmadığını, müvekkiline ait Kuveyt tesisindeki işyerinde çalışma saatlerinin haftanın 3 günü 03.30-06.30 saatleri arası, haftanın 2 günü 04.00-06.30 saatleri arasında olduğunu, cuma ile cumartesi günlerinin resmî tatil olduğunu, Azerbaycan tesisi için başlangıç saati 1-2 saat ileri olmakla birlikte toplam çalışma süresinin aynı olduğunu, Kuveyt’ten farklı olarak cumartesi ve pazar günleri çalışma yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.


III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamındaki delil ve belgelerden davacının davalıya ait işyerinde işe giriş tarihinden itibaren yapmış olduğu iş nedeniyle radyasyona maruz kaldığı, davacının çalıştığı dönem boyunca radyasyona maruz kalmasına rağmen davalı işveren tarafından 3153 sayılı Kanun'a ve bu Kanun'a ilişkin ilgili tüzüğün amir hükümleri uyarınca şua izninin kullandırılmadığı, iş sözleşmesi devam ederken ve fesih sonrasında bilirkişinin ek raporda belirlemiş olduğu kıdem tazminatı ile prim alacağı, şua izni alacağı, fazla çalışma ücret alacağı, genel tatil çalışma alacağı ve yemek ücreti alacağının davalı işveren tarafından davacıya ödenmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.


IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.


B. İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalı Şirketin 3153 sayılı Kanun'a tâbi olmadığını, bunun Sağlık Bakanlığının yazısı ile de ... olduğunu, davalı Şirkette görüntüleme hizmeti sunulmadığını, salt tanı amaçlı ürünler üretildiğini, davacının bu Kanun'a tâbi olmadığından çalışma süresinin de 3153 sayılı Kanun'a göre belirlenemeyeceğini, fazla çalışmasının bulunmadığını, genel tatil günlerinde çalışmadığını, radyasyon görevlisi sayılmadığından şua izninden yararlanamayacağını, prim alacağı ve yemek alacağının mesnetsiz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.


C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... anlaşmazlık konusunun davalı işyerinin 3153 sayılı Kanun kapsamında işyeri sayılıp sayılmayacağı olduğu, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından dosyaya gönderilen 26.01.2017 tarihli cevabi yazıda radyofarmasotik ilaç üretimi tesislerinin radyasyon alanı olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı, Sağlık Bakanlığından izin ruhsat almak suretiyle faaliyet gösteren teşhis tedavi merkezleri ile bu merkezlerde çalışan kişilerin bu Kanun kapsamına girdiği, ilaç üretim tesisinde çalışan kişinin 3153 sayılı Kanun'a tâbi olmayacağının bildirildiği, 16.11.2017 tarihli Sağlık Bakanlığı cevabi yazısı ile ilaç üretimi yapan işyerlerinin 3153 sayılı Kanun kapsamında olmadığının bildirildiği, davalı işyerinde Atom Enerjisi Kurumunun ölçümlemeler yaptığı, çalışanların ve davacının dozimetre ölçümlerinin yapıldığı, davalı işyerinin 3153 sayılı Kanun kapsamında olmamakla birlikte çalışanların radyasyona maruz kalma ihtimalinin bulunduğundan denetlemelerin ve dozimetre kullanımının bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.


V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.


B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.


C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacının 3153 sayılı Kanun ile ilgili Tüzük ve Yönetmelik hükümleri kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, kıdem tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ücreti ile şua izni, prim ve yemek alacaklarının ispatı ve hesaplanması noktasında toplanmaktadır.


2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri ile 120 nci madde atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. 3153 sayılı Kanun'un ek 1 ... maddesi.

4. Radyoloji, Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname (Nizamname).

5. 16.07.2013 tarihli ve 28709 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik'in 4 üncü maddesinin (ö) bendi şu şekildedir. \"ö) Radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işler: 1) 19/4/1937 tarihli ve 3153 sayılı Radiyoloji, Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanunun Ek 1 ... maddesinde yer ... hükümler saklı kalmak kaydıyla doğal ve yapay radyoaktif, radyoiyonizan maddeler veya bütün diğer korpüsküler emanasyon kaynakları ile yapılan işler.\"

6. Dairemizin 09.07.2019 tarihli ve 2016/31789 Esas, 2019/15138 Karar sayılı kararı.


3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.


2. 3153 sayılı Kanun hükümleri ve buna dayanılarak çıkarılan Nizamname'ye göre, Kanun kapsamındaki müesseselerde röntgen mütehassısı veya röntgen ve radyoloji ile iştigal eden, daimi olarak çalışan kişilerin kapsam içinde oldukları belirtilmiştir. Bunların tedavi ve teşhiste görev aldıkları açıktır.


3. Somut uyuşmazlıkta; davacı işçi, davalıya ait ilaç üretimi yapılan işyerinde üretim uzmanı olarak çalışmıştır. Davacı, tedavi ve teşhiste görevli olmayıp 3153 sayılı Kanun ve bu Kanun'a dayanılarak çıkarılan Nizamname kapsamında bir çalışan değildir.


4. Davacı, belirtilen mevzuat kapsamında çalışmadığından şua iznine hak kazanamadığı gibi, fazla çalışma ücretlerinin bu Kanun hükümlerine göre hesaplanıp hüküm altına alınması hatalıdır.


5. Ancak, gerek Mülga Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik gerekse bu 2013 yılında yürürlüğe giren Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik'in 4 üncü maddesinde, radyoaktif ve radyoiyonizasyon maddelerle yapılan işler kapsamında çalışmaya yer verildiğinden; davacının günlük 7,5 saati aşan mesaisi varsa fazla çalışmanın buna göre ayrıca bir değerlendirmeye tâbi tutulması gerekmektedir.


6. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının dinî bayramların birinci günü dışında ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak dosya kapsamında davacının bu günlerde çalıştığına dair bilgi ve belge bulunmadığı gibi davacı ve davalı tanıklarının da davacının bu günlerde çalışma yaptığına dair beyanları bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca davacının ulusal ... ve genel tatil çalışmasını ispatlayamadığından reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile kabul edilmesi hatalıdır.


VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Group 1215.png

©2025, Av.Ayşe Süzek Hukuk & Arabuluculuk Bürosu tüm hakları saklıdır.

bottom of page